Vergi Politikası:

Sanayileşmekte olan ülkelerin şayet petrol, kıymetli maden gibi devlete gelir getirecek büyük zenginlikleri yoksa, devletin vazifelerini yürütebilmesi için gerekli olan harcamalar sadece toplanan vergiler ile karşılanmak durumundadır.

Geçtiğimiz on yıllık dönemde Katma Değer Vergisi gibi devlete gerçektende önemli kaynak sağlayan bir harcama vergisinin Avrupa'daki benzerlerinden geri kalmayacak bir biçimde uygulanıyor olması Türk Maliye Teşkilatı'nın bu konuda ne derece kararlı ve başarılı olduğunu göstermiştir.

Keza karmaşık gelir ve uzun kurumlar vergisinden sade bir uygulamaya geçme çalışmaları da uzun zamandır devam etmektedir. Ancak sadeleştirme çalışmaları yapılırken öncelikle halen vergi ödemeyen kişi ve müesseselerin tam anlamıyla vergilendirilmesi sağlanmalıdır.

Vergi konusunda önemle işaret etmek istediğim konular şunlardır:

1) Bir memleketin sanayiini eşit şartlarda vergi ödeyen mükelleflerle ayakta tutabilmek birinci meseledir. Aynı sanayi içinde vergisini layıkıyla ödemeyen bir mükellef memleket ekonomisine zarar vermektedir. Bu zarar sadece devlet gelirlerinin eksik tahakkuk etmesi değildir. Aynı zamanda haksız rekabet nedeniyle fiyat mekanizmasının bozulmasına ve vergi ödeyenlerinde vergi vermemeye teşvik edilmesine yol açmaktadır.
 

2) Devletin vergi gelirlerini arttırmada, vergi verenlerden daha çok alma yolu tercih edilmemelidir. Bu davranış, kağıt üzerinde verginin artışını sağlar gibi görünse de tatbikatta tam aksine neticeler vermektedir. Aksine birçok batı ülkesinde uygulandığı şekilde oranların düşürülmesi faydalı olur. Bu husus mükellefler nezdinde vergiden imtina etmenin cazibesini azaltacak ve bu suretle vergi hasılatını arttıracaktır. Vergi ödememenin cezası ise ciddi şekilde caydırıcı ve uygulanır olmalıdır.

 

3) Memleketin son yıllarda yaşadığı sürekli ve yüksek enflasyon, şahıslarda olduğu gibi müesseselerde de tahribata yol açmaktadır. Bu tahribat sanayi tesislerinde kısmen yeniden değerleme sistemi ile önlenmiştir. Ancak bu konuda, sattığını yerine koyamayan müteşebbislerin kayıplarını da karşılayıcı bir sistem getirilmesi lazımdır.

Vergi politikamızın adaletli ve yapıcı olmasının gerekliliğini, memleketimizin ekonomik ve sosyal gelişmesi açısından üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir nokta olarak gördüğümü ifade etmek isterim.

önceki sayfa (Vehbi Koç'un Ekonomik Görüşleri, 4-7 Haziran 1992 yılında toplanan III. İzmir İktisat Kongresi'ne sunduğu tebliğlerden derlenmiştir.)