İstihdam ve Çalışma Hayatı Meselesi:

Memleketimizin hızlı nüfus artışından ileri gelen önemli bir meselesi de istihdam sorunudur.

Devlet İstatislik Enstitüsünün rakamlarına göre halen görünen işsiz sayısı 1,650 bin kişidir. Bunun yanında her yıl iş gücü arzı 600 bin kişi civarında artıyor.

Diğer taraftan mevcut istihdamın 9 milyondan fazlası tarım sektöründe çalışmaktadır. Tarım sektöründeki gelirler ile bu insanları çağdaş refah seviyesine yaklaştırmak mümkün değildir.

Avrupa'da tarım bizden çok daha verimli çalıştığı halde burada çalışanların gelir seviyesi yeterli olmamaktadır. Bunun için AT tarımda çalışanlara büyük subvansiyonlar vermektedir.

Türkiye'nin imkanları AT'deki gibi yüksek subvansiyonlara katiyen müsait değildir. Aksi takdirde enflasyonu hiç düşüremeyiz. Dolayısıyla tarımda çalışan nüfusa sanayide ve hizmet sektöründe iş sahaları açılması lazımdır.

Kaba bir hesapla 2000 yılına kadar asgari 5 milyon kişiye sanayi ve hizmetler sektöründe iş imkanları bulunması gerekiyor. Aksi takdirde işsiz kalan insanlar ister istemez anarşinin kucağına itilecektir.

İstihdam meselesini çözmek için alınması gereken tedbirleri kısaca şöyle sıralayabilirim;

1) Sanayi sektörü en fazla istihdam yaratan ve yüksek kazanç sağlayan sektördür. Sanayileşmeye büyük önem vermeliyiz.
 

2) Türkiye liberal ekonomi politikasını kabul etmiştir. Bütün dünyada olduğu gibi Türk Sanayii de dış rekabete açılmaktadır.

Mevcut sanayii rekabete hazırlamak ve rekabete açık yeni sanayiler kurabilmek için işçilik maliyetlerini rekabet edecek seviyede tutmak lazımdır. Aşırı ücret artışları istihdamın azalmasına sebep olur.

 

3) Bugün AT ve ABD gibi gelişmiş ülkeler dahi Japonya mallarına karşı kendi pazarlarını korumaktadır. Bunun nedeni tüketicilerin daha ucuz mal tüketim imkanını önlemek veya sanayiciyi korumak değildir. Bunun en büyük nedeni insanının işsiz kalmasını önlemek ve belirli bir sürede rekabete hazırlanmaktır.

Rekabete açılmada benzer politikaları tatbik etmeliyiz. Avrupa ve ABD'nin aynısını yapmazsak ve onlardan daha hızlı ekonomimizi açarsak onların insanlarının iş bulmalarına yardımcı oluruz. Ama bizim işçilerimiz çalışacak fabrikalar bulamazlar. Ayrıca bizim meselemiz Avrupa ve ABD'den daha zordur. Çünkü bizde hızlı nüfus artışı vardır.

Büyük istihdam yaratan ve serbest rekabet şartlarında geleceği olan sektörleri dış rekabete diğer ülkeler ne şekilde açıyorsa biz de o şekilde açmalıyız. Onlardan hızlı açmamız için hiçbir sebeb yoktur.

 

4) Daha çok işyeri açmak içinde yabancı sermayeye de büyük ihtiyaç vardır.

Bugün dünyada büyük sanayi kuruluşları maliyetlerini düşürmek için işçiliğin bol ve ucuz olduğu ülkelerde yatırım yapıyorlar. Bu yüzden pek çok batılı sanayici uzak doğuda yatırım yapmaktadır.

Akılcı politikalarla bu şirketleri Türkiye'ye çekmek mümkündür.

 

5) Gelişmiş ülkelerin çoğunda tam istihdamı sağlamak için işletmelerde esnek istihdam politikası tatbik edilmektedir.

Ekonominin canlanma döneminde işletmelerin hızlı büyüyebilmeleri, durgunluk sırasında ise küçülebilmeleri devlet tarafından teşvik edilmektedir.

Müteşebbisler için istihdamı risk haline getiren kanunlardan kaçınmalıyız. Aksi takdirde sanayinin büyümesi durur. Türkiye'ye gelebilecek yabancı sermaye başka memleketlere kaçar.

 

6) İşsizliğin arttığı bütün gelişmiş ülkelerde istihdam üzerindeki yükler azaltılmakta ve yeni istihdama muafiyetler ve teşvikler verilmektedir.

 

önceki sayfa (Vehbi Koç'un Ekonomik Görüşleri, 4-7 Haziran 1992 yılında toplanan III. İzmir İktisat Kongresi'ne sunduğu tebliğlerden derlenmiştir.)